05 Kasım 2009

GDO Rezaleti...


Biliyorsunuz hükümet kaşla göz arası yine yaptı yapacağını, ABD güdümsüz yaşayamayacağımızı bir kez daha hatırlatırcasına ülkeye GDO girişine izin verdi. Peki bu GDO kime yarıyor? Dünyada GDO lu gıdaların çoğu pamuk, soya, mısır... Ve bu ürünlerin %99 u tek bir ABD'li şirkete ait.. Hayal bile edilemeyecek bir rant kapısı değil mi?


Daha önce de sormuştm ben bu soruyu ama yinelemem gerekiyor şimdi : Her halk hak ettiği gibi yönetiliyor ise ve bu hükümet %47 ile işbaşı yapmış ise, bu milletin geri kalan %53 ü ne suç işledi de bu gerizekalı, embesil, ABD hayranı angut adamlar tarafından yönetiliyoruz ve böyle aptal yerine konuyoruz???? Kim verecek bu sorunun yanıtını, aman kesem dolsun diye AKP ye oy veren iki yüzlüler mi? Yoksa dinden imandan bahsederken millete mısır diye GDO lu ürünü kakalayan parasever-vatansever-akpseverler mi ???


Buyrun okuyun Yılmaz Özdil yazmış...


--------------------------------------------------------------------------------------



Frankeştayn


Kürt açılımı yapılmasını anlarım... Çünkü, karşı çıkanlar olduğu gibi, destekleyenler de var. Ermeni açılımı da böyle... Sen itiraz edersin belki ama, şahane diyen de var.


*Peki, “Milletim öyle istiyor, açılım yapıyorum” diyen arkadaşlardan biri, bana izah edebilir mi lütfen, “genetiği değiştirilmiş organizma açılımı”nı niye yapıyoruz?


*Ortalık toz dumanken... Ahali, PKK’lıların memlekete gelişiyle meşgulken, dikkatler darbe marbe iddialarına yoğunlaşmışken, ana-babalar domuz gribi endişesine kafa yorarken... Kaşla göz arasında, TBMM’yi bypass ederek, şak diye yönetmelik çıkardılar... Ve, “genetiği değiştirilmiş organizma”ların ithalatını serbest bıraktılar.


*Hangi millet istiyor bunu?

*Her numaraya “Milletim öyle istiyor” diyorsunuz da... Mesela, genetiği değiştirilmiş domates istiyorum diyen Kürt var mı Türkiye’de? Genetiği değiştirilmiş çikolata istiyorum diyen Laz? Çocuğuma genetiği değiştirilmiş patates cipsi yedirmek istiyorum diyen Türk var mı aramızda? Kim istiyor bu işi kardeşim? Kim?

*Genetiği değiştirilmiş organizma, eğer angutsan, entel bi sıfat gibi geliyor kulağa, bilimsel gibi duruyor... Aslında “frankeştayn gıda” onların adı!

*Çünkü, normal yollardan insan evladı doğurmak varken; birinin kulağını birinin kafasına, birinin burnunu öbürünün suratına takmak gibi bi şey...

*Kabaca anlatırsak, dayanıklı olsun diye balık genini domatese, bakteriyi patatese monte ediyorlar... Sonradan tonla para verip ilaçlama yapılacağına, haşere ilacını daha tohumundan mısır genine kakalıyorlar. Sinek yuttuğu için böcek ilacı içen süper zekâ vatandaşımız gibi yani... Sevgili halkımız, adında domuz var diye, domuz gribi aşısı caiz mi diye soruyor ama, belki domuz genini soya fasulyesinde yiyor, haberi yok...

*Peki, niye yapıyorlar bunu? “Açlığı önlemek için” diyorlar... İnsanoğluna gıda yetişmiyormuş, böylece verimi arttırıyorlarmış... Raf ömrünü uzatıyorlarmış.

*İyi de birader... Buğday mı yetişmiyor bu ülkede? Pancar mı eksik? Pirinç mi yok? Yanlışlıkla elinden düşürsen, fışkırmıyor mu topraktan? Şapşal politikalar yüzünden, fazla geldiği için, para etmediği için, mahsulümüzü yakarken, derelere dökerken, hangi açlık?

*Allah’ın bu millete lüftu Anadolu’da, şu ürün yetişmiyor, o yüzden genetiği değiştirilmiş organizmaya ihtiyaç var, denebilir mi, utanmadan?

*Üstelik, sadece sebze-meyve değil hadise... O sebze-meyvelerle yapılan, bin küsur üründe var bu genetiği değiştirilmiş organizma... Çikolatadan cipse, meşrubattan ketçapa... Şeker ayaklarıyla, baklavada bile kullanıyorlar. .. Bebek mamasında var!

*Yersen ne oluyor? Avrupa’da resmen kanıtladılar; bağışıklık sistemini çökertiyor, kansere yol açıyor, kan yapısını bozuyor, sindirim sistemini harap ediyor, karaciğeri haşat ediyor, erken doğuma-kısırlığa sebep oluyor... Antibiyotik şırınga ettikleri için, farkında olmadan bağışıklık kazanıyorsun, hastalandığında antibiyotik alıyorsun, havagazı.

*İsviçre sokmuyor, Yunanistan sokmuyor, o beğenmediğin Sarkozy “Bunları Fransa’ya sokanı oyarım” diye yasa çıkardı... Burası dingonun ahırı mı?

*Aman yemeyelim dersen, nasıl yemeyeceksin? Nasıl ayırt edeceksin? Koklasan aynı, ellesen aynı, tatsan aynı, laboratuvara götürüp analiz ettirecek değilsin... Nereden anlayabilirsin? Etiketinden. .. Etiketin üzerinde “Bu üründe genetiği değiştirilmiş organizma var” yazmalı ki, bakıp anlayabilesin, di mi? Şimdi sıkı durun...

*Bunların memlekete girişine izin veren yönetmelik diyor ki, “Etiketlere genetiği değiştirilmiş organizma içermez yazılamaz!”

*Efendim? Yazılamaz!

*“İsteyen yemesin, baksın etikete görsün” diyeceklerine. .. “Etikete baksın, görmesin” diyorlar! İlla yedirecek.

*Tekrar soruyorum: Her numaraya “Milletim öyle istiyor” diyorsunuz da, bu açılımı hangi millet istiyor? Türk mü, Kürt mü, Rum mu, Ermeni mi, Laz mı? Bunu bu millete niye yapıyorsunuz?


YILMAZ ÖZDİL

2 yorum:

nalan dedi ki...

10 yıldır zaten gdolu ürünlerin ithalatının yapıldığını itiraf ettiler zaten. yönetmelikle amaç girişlerini hepten serbest bırakmak,gdolu değildir diye etiket konmasını engellemek ki biz hangi zıkkımı yediğimizi bilmeyelim ve en önemlisi...
kademeli olarak bu gdolu tohumların bizim ülkemizde ekilmesine de izin vermek. böylece endemik zenginliğimiz yok olsun, çiftçi yasal olarak devlet tarafından gdolu tohum satanların kucağına itmek !

Özden dedi ki...

Toprağın tohumun bu kadar bereketli olduğu bir ülkede hangi mantık GDO'lu ürünleri teşvik eden, başıboş bırakan bir yaklaşıma girer ki, anlamadım gitti...