17 Nisan 2012

4+4+4 = -1


Blogcu anne Elif,  dün gidip İstanbul İl Miili Eğitim Müdürü ile görüştü, kafalarda olan soruları sormuş.. ve malesef alınan yanıtlar, aslında kimsenin neyin nasıl yapılacağını ve tepeden inme bu sistemle nasıl başa çıkacağını bilmediğini gösteriyor.. Öncelike Elif'e ellerine sağlık demek istiyorum, çok önemli bir bilgilendirme olmuş bu bizim için...

Elif'in yazısına göre ise bizim evde durumlar şöyle, Emre 2008 Nisan doğumlu olduğundan ve Eylül 2013'de 65 aylık olacağından, 67 aya kadarki çocukların velilerinin seçme özgürlüğü olduğundan (en azından şimdilik birinci el ağızdan duyumumuz bu şekilde) Emre'nin 2014 de ilkokul 1. sınıfa başlaması gerekecek.. bu süper bir haber resmen kendi açımdan bir oh çekebiliyorum...

Ve fekat, kızkardeşimin Ocak 2008 doğumlu kızı ise Eylül 2013'de 69 aylık olacağından malesef onun 2013 yılında ilkokul 1. sınıfa başlaması gerekecek...

Düşünün ki aralarında sadece 3 ay olan iki çocuktan birisi mecburen 1 yıl önce başlayacak okul hayatına...

Ben kendi adıma çocuklarımın hiçbir ideolojinin kurbanı yapılmalarına izin vermeyeceğim. Cezası neyse vermeye hazırım..

Bir de bahsedilmesi gereken bir seçmeli ders komedyası var ki sormayın.. +Şu günlerde üst sınıflardaki  öğrencilerin velilerine gelecek sene için seçmeli ders tercihlerini soran kağıtlar dağıtılıyor okullarda ve bakın seçenekler nasıl ?

a) Kuran-ı kerim  dersi
b) Hz.Muhametin hayatı
c) İkisi de
d) Kararsızım

d şıkkını işaretlerseniz "onlar" sizin yerinize seçim yapıp çocuğunuzun her iki dersi de almalarını sağlıyorlar.. inanmayanlar için buyrun okuyun Anne Kaz yazmış... 

Nerede kaldı resim, müzik,  güzel sanatlar,  drama, vs vs..... tık yok....

Olay bu kadar ideolojiktir yani...  (Bu arada bu parantezi açıp özellikle belirtmek isterim ki çocuklarımın vakti geldiği zaman hem kutsal kitaplarını hem de peygamberlerinin hayatlarını öğrenmelerini elbette isterim, ama zamanı geldiği zaman ve zorla dayatma olmadan...)

Yeni sisteme göre sadece İSTANBUL da 5400 adet derslik ihtiyacı doğuyormuş... Günümüz Türkiyesinde devlet okullarındaki sınıf mevcudunun iyimser bir tahminle 40 olduğunu varsayarsak, ortaya çıkan ekstra derslikler Eylül ayına kadar yetişmeyeceğine göre sınıf mevcutlarının Eylül ayında 60-70 olması kaçınılmaz olacaktır.. Aynı sınıfta 60-70 adet 5 yaş çocuğuna ne öğretilecek çok merak ediyorum doğrusu..

Öğretmen ihtiyacı cabası... Hem de binlerce öğretmen atama beklerken...

Müfredattan bahsetmiyorum bile... 5 yaşındaki çocuğunun mevcut müfredatla nasıl 40 dakika bir sırada oturtulup ders dinleyeceği bence ayrı bir  yazı konusu olur...

Aslında kimseyi suçlamamak ve oy sandığında kime oy verdiğimizi hatırlamak lazım, bu adamlara bu gücü biz verdik, HER HALK HAKETTİĞİ GİBİ YÖNETİLİRMİŞ....

Hamiş 1 : Resim şuradan alıntıdır..

Hamiş 2 : Başlık "...13 yaşındayken onlarca pisliğin tecavuzune ugrayıp "kendi rızasıyla oldu" diyen devletten çocukları korumasını beklemek zaten anlamsız." diyen Hülya'nın aynı konulu yazısından alıntıdır..

4 yorum:

anne kaleminden dedi ki...

çok çok üzücü, hem hülyayı hem blogcu anneyi okudum bugün anne kaz ve siz tuz biber oldunuz, o formu görünce cidden çok üzüldüm...

derbay dedi ki...

Ne güzel yazı olmuş, neden kimse bu konu üzerinde durmuyor anneler fikir alışverişinde bulunmuyor ve duruşlarını sergilemiyorlar anlamıyorum. 2007'li oğlumu bende bu sisteme denek olarak vermeyeceğim. Avrupa ülkelerini örnek göstererek bu ülkenin bir neslini heba etmelerini istemiyorum.

Unknown dedi ki...

ikisini de istemeyen neyi işaretleyecek ? Böyle saçma bir şeyi de ilk kez duydum gördüm.
2002 yılından sonra eğitim görmeye insanların geldiği noktayı üniversite sınavı gösterdi.Sıfır çekme rekoru kırdılar.Amaç eğitimsiz ,boş , marka delisi gençler yaratmaktı başardılar.Eskiden gençliğin sesi çıkardı ,şimdi gençliğin cebindeki I-phone ların sesi çıkıyor...Yazık doğrusu , eğitim bitmiş durumda :(((

tuldila dedi ki...

objektif olamamışsınız üzgünüm.. taraflı yorum yapmanın reklam yapmanın doğru birşey olduğunu düşünmüyorum.

türkiyenin en ciddi sorunu, annelerin kendi çocuklarını ultra zeki hiperaktif çok akıllı çok bitane çok bilmem ne olarak görmesidir.. hepinizin çocukları sıradan basit bireyler arkadaşlar.. en azından büyük çoğunluğunuzun diyebiliriz.. fırlamalık yaramazlık yaptı diye çocuk zeki olmaz.. neyse asıl söylemek istediğim, dünyanın hiçbir yerinde türk çocukları kadar şımarık ağlayan dırdır konuşan her şeyi isteyen bir çocuk başka ülkede gördünüz mü ? duyan kulağına gelenler yorum yapmasın, sadece gidip görenler konuşsun lütfen... 6 yaşında çocuğun tek başına kendi kendine otobüse binip 10 durak ötedeki okula gitmesine şahit oldunuz mu ? o çocuk 6 yaşında ne yapması gerektiğini şimdiye kadar en az 5 kere öğrenmişken, biz aman benim çocuğum daha oyun çağında diyip utanmasak 10 yıl evde oturtacaksınız.. sahi ne oyun çağıymış bu ? okulda sosyalleşip arkadaş edinmesinden adını doğru dürüst söyleyebilmesinden daha mühim hangi oyundur ? oğlum adını söylesene demeden adını söyleyemeyen kaç anne var tanıdığınız :) neyse... 6 yaşındaki zekasının zirvesinde ama uygulama becerisi sınırlı olan bu çocuğun zekasını kullanarak yönlenmesinden ziyade aptal ps3 oyunlarını oynamasını mı tercih ediyorsunuz ? alenen tüm anneler bunu mu diyor ? sadece delirmişsiniz diyebiliyorum... bu çocuk 3 yaşından itibaren sosyalleşsin, yemeğini yemeyi öğrensin, adını söylesin kendini tanıtsın resim görsün müzik dinlesin ayırt etsin bunları.. hangisini sevdiğine karar versin.. 13-15 yaşına gelince dünyalar kadar oyun oynayacak zaten merak etmeyin.. neyse çok antipatik oldum :)

okula başlama yaşı ile ilgiliydi tepkim.. bence 3 yaşında filan en azından haftada 2-3 gün okul hayatı başlamalı.. tüm dünyada çocuklar sosyalleşme adına bu şekilde başlıyor.. bireyleşme adına böyle başlıyor.. 3 yaşında matematik öğrenmiyorlar merak etmeyin..

bi de trt1 de süper dadı diye bir program var.. allah aşkına seyredin.. anneye babaya küfreden çocuklar var.. babaya tekme atanlar.. dadı onları muma çeviriyor :) bir kere bakın derim..

sevgili üstadım.. ilk yorumumum biraz eleştiri dolu oldu kusura bakmayasın :) ama düşüncelerini dile getirmen süper.. çok takdir ettiğimi bilmeni isterim.. bende yapıcam senden özendim :)

sevgiler..