16 Ağustos 2013

İstanbul'da Ada'lı olmak veya olmamak...

Yine mayhoş bir konu olacak ama yazmadan edemiyorum...


Bildiğiniz gibi 11.08.2013 gecesi Heybeliada'da kaza geçiren ve adada hiç bir sağlık hizmetinin olmaması nedeniyle şu anda Kartal Koşuyolu Yüksek ihtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yoğun bakım ünitesinde tedavisi süren Ali Mert Baltacı, 16.08.2013 saat 05:00 itibariyle hala solunum cihazına bağlı ve ne yazık ki durumu ciddiyetini koruyor. Ali Mert Baltacı 22 yaşında bir genç ve malesef bu sebeple bir kolunu kaybetmiş durumda..



Çünkü Türkiye'nin metropolü olan İstanbul'un Kınalıada, Burgazada, Heybeliada, Büyükada ve Sedefadasını kapsayan Adalar ilçesinde malesef 7/24 hizmet veren tam teşekküllü bir hastahane bulunmuyor..

Eğer başınıza bir iş gelirse  112 Acil Hattını aramanız ve şansınıza ne çıkarsa yaşamanız gerekiyor..  

Örneğin yaklaşık 5 sene kadar önce kış aylarında gecenin bir yarısında boyundamarındaki tıkanıklık sonucu emboli yapan bir damar nedeniyle evde otruduğu yerde yere yığılan babamı hastaneye götürmek için herhangi bir araç vs olmadığı için komşuların yardımıyla tahta bir el arabasına bir battaniye içinde neredeysekarga tulumba bindirilen babamı gecenn son vapuruna yetiştirerek hastaneye yetiştirmiştik. 112 den istenen ambulans Bostancı iskelesinde bekliyordu ama hastanın oraya kadar nasıl geleceği tamamen kaderinizdi...

Aradan geçen zaman içinde bizim bulunduğumuz ve ailemin yaz-kış sürekli yaşadığı Kınalıada’daki sağlık hizmetleri ise şöyleydi : 1 pratisyen hekim (evi adada olmadığı için saat 17:00 den sonra mümkün değil erişemezsiniz), 1 ebe (evi adada mıydı hatırlamıyorum), bir hemşire ve bir ambulans vardı..

Şu anda ise aynı doktor devam ediyor, halen adada oturmadığı için akşam ve geceleri doktor yok yani.. Hemşire ve ebe artık yok (niçin yok bilmiyorum), bir ambulans var ama onun da şöförüne akşam ve gece ulaşmak mümkün değil...

1,5 ay önce annem düşüp de kalça kemiğini kırınca biz de Kınalıada’dan 112 yi aradık.. 3-4 dakika içinde deniz ambulansını yönlendiricez dediler ve gerçekten de yönlendirdiler. Ama iskeleye gitmek için ambulansı kullanamadık çünkü akşam 7 civarıydı ve ambulans şöförü 17:00’den sonra çalışmıyordu (şaka değil).. Sonra karakolu aradık polis arabası geldi annemi iskeleye götürdük, orada bekleyen deniz ambulansına aldılar ve 6-7 dak. içinde Bostancıdaydık, başka bir kara ambulansı bizi bekliyordu... Velhasıl biz şanslıymışız, toplamda herhalde 30 dak. gibi bir sürede adadan hastaneye ulaştık...

11/08/2013 tarihinde Heybeliada’da yaşanan olayda ise 112 den yardım alınamadığı iddia ediliyor.. Gerçi 112 Komuta Kontrol Merkezi'nin gazetede yer alan açıklamasına göre vaktinde müdahale edildiği yazıyor ama aynı açıklamada adalarda saat 22:00 ye kadar doktor da bulunduğu söyleniyor ve bu doğru değil.. Dolayısıyla bu gencin arkadaşlarının yaptığı açıklamalara güvenmek bana daha mantıklı geliyor..

Heybeliada sakinleri Cuma günü saat 14:00'te İlçe Sağlık Müdürlüğü önünde eyleme hazırlanıyor. İstanbul'un göbeğinde ve en turistik beldelerden biri olan Adalar'da yıllardır hastane olmaması, sadece Büyükada'da bir polikliniğin bulunması büyük tepki topluyor. Yıllardır yaşanan bu durum 22 yaşındaki bir gencin kolunu kaybetmesi sonucu halkı adeta isyan ettirdi. Adalılar sosyal paylaşım sitelerinde, #heybeliadayahastaneistiyoruz diyorlar ve ellerinden geldiğince seslerini duyurmaya çalışıyorlar. 


Adalıların haklı olarak şunları bilmek istiyorlar :
•Neden 24 saat sağlık hizmeti ve acil sağlık hizmeti verilmemektedir?
•Neden hem kara, hem de deniz ve hava ambulansları hizmet verecek donanıma, personele ve işleyişe sahip değildir?
 Talepler ise şöyle :
 •Haftada 7 gün 24 saat acil sağlık hizmeti verecek ve hastayı ihtiyacı olan hizmet birimine ulaştıracak, ücretsiz ve hızlı erişilebilir gezici ve sabit sağlık birimleri talebimizdir.

•Haftada 7 gün 24 saat hizmet alabileceğimiz vardiyalı, ücretsiz başta doktor, hemşire ve Acil Tıp Teknisyeni olmak üzere sağlık personeli talebimizdir.


Siz de bu taleplere destek vermek için şu linkte bulunan kampanyayı imzalayabilirsiniz...

Hiç yorum yok: